İlluminati kart oyunlarında video oyunlarının büyük bir bölümünün bu şeytani oluşuma hizmet ettiğini söylemiştik. Bu şeytaniler, çizgi filmlerde bulunan subliminal mesajlar vasıtası ile çocuklarının beyinlerini yıkar ve köle olmaları için nifak tohumlarını ekerler. Ergenler ve yetişkinlerin büyük bir kısmını ise video oyunları ile meşgul edip sanal alemde yaşayan asalaklar haline getirirler. Yetişkinleri iş dünyası ve sorumluluklar yükleyerek ailesine yeterince zaman ayırmamasını sağlarlar. Yetişkinlerden büyük bir kısmı ebeveynlerdir. Ebeveynleri Televizyona bağlarlar ve büyük bir kısmı da bu görünmez zinciri fark etmezler ve çocuklara yüklenen subliminal mesajlardan habersiz yaşarlar. Zaten bu sistemde stres ile büyümüş ebeveynler ve yetişkinler genellikle hasta olurlar ve hastalıklardan kurtulmak için varlarını yoklarını ilaçlara yatırırlar. Ne tesadüf ki ilaç şirketlerinin neredeyse hepsi bu şeytani oluşumun birer parçasıdır. Sistem üzerinden kazandıkları paraları da son kuruşuna kadar geri öderler. Biraz karışık oldu özet geçmek gerekirse;
Çocukları geleceğe köle yapmak için çizgi filmlerdeki subliminal vasıtası ile bilinç altlarını zehirlerler.
Ergenlerin bir bölümünü video oyunları ve özellikle de medya ile sisteme dahil etmeye başlarlar.
Gençler ve yetişkinlerin bir kısmını video oyunları ile oyalayarak sistemi sorgulamalarını engellerler.
Yetişkinlerin büyük bölümünü sisteme öyle bir bağlarlar ki kendilerini sitemin bir parçası haline getirirler ve özellikle ebeveynleri TV ve çocuklarına daha iyi bir hayat yaşatmak için sisteme köle ederler. Tabi çocukları da daha büyük beklentilerin içine sokarlar ki hiçbir zaman doymasınlar ve ebeveynler de daha da sisteme bağlı kalsınlar.
Yaşlılar onlar için çocuklar ile aynı kolaylıktadır. Zaten sisteme bağlı çalışmış ise fiziksel olarak çökmüştür ve ilaç vb vaatler ile sistemden kazandığı parayı geri alırlar.
"Süleyman’ın hükümranlığı hakkında şeytanların (ve şeytan tıynetli insanların) uydurdukları yalanların ardına düştüler. Oysa Süleyman (büyü yaparak) küfre girmedi. Fakat şeytanlar, insanlara sihri ve (özellikle de) Babil’deki Hârût ve Mârût adlı iki meleğe ilham edilen (sihr)i öğretmek suretiyle küfre girdiler. Hâlbuki o iki melek, “Biz ancak imtihan için gönderilmiş birer meleğiz. (Sihri caiz görüp de) sakın küfre girme” demedikçe, kimseye (sihir) öğretmiyorlardı. Böylece (insanlar) onlardan kişi ile karısını birbirinden ayıracakları sihri öğreniyorlardı. Hâlbuki onlar, Allah’ın izni olmadıkça o sihirle hiç kimseye zarar veremezlerdi. (Onlar böyle yaparak) kendilerine zarar veren, fayda getirmeyen şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun, onu satın alanın ahirette bir nasibi olmadığını biliyorlardı. Kendilerini karşılığında sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bilselerdi!"
(Bakara Suresi 102)
Hz.Süleyman ilk olarak halkın elindeki büyü kitaplarını toplattırdı ve büyü yapmayı yasaklattı. Eğer kalkışan olursa anında cezalandırıyordu. Çünkü tüm cinler Hz.Süleyman'ın emri altındaydı.
Masonlar en çok Hz.Süleyman'dan çektiler. Hz.Süleyman 72 büyük şeytana kendi mabedini yaptırdı. Büyü ile uğraşanlara ibret olması için o 72 büyük şeytanın boynuna köpek tasması gibi zincirler geçirdi ve it gibi çalıştırdı. Halka verilen mesaj ise "Sizin Allah'a karşı şirk koştuğunuz şeytanları büyük görmeyin. Bakın onlar değil Allah ile, benle bile baş edemiyorlar" idi.
Kur'an'da bunun ile ilgili ayet vardır.
"Bina ustası olan ve dalgıçlık yapan her bir şeytanı, zincirlere bağlı olarak diğerlerini de onun emrine verdik"
(Sad Suresi 37-38)
Mason kelimesinin anlamı = Duvarcı, duvar ustası
1 doların arkasındaki piramitteki her bir taş bir büyük şeytanı temsil eder ve 72 taştan oluşur.
Bu şeytanlar ve masonlar Hz.Süleyman'dan öyle bir korkarlar ki, öldüğünde bile 1 sene çalışmaya devam ettiler. Kimse cesaret edemedi kontrol etmeye. Sonra asasını bir böcek kemirerek çürüttü ve Hz.Süleyman'ın öldüğünü anladılar.
"Süleyman’ın ölümüne karar verip, icra ettiğimiz zaman, cinlere onun ölümünü sezdiren olmadı. Yalnız ağaç kurdu, Süleyman’ın dayandığı asâsını yiyordu. Asânın yenmesi sonucu, Süleyman yere yıkılınca, cinler aldatıldıklarını öğrendiler. Eğer cinler bilgi alanları ötesini, gaybı bilmiş olsalardı, o zillet içinde bırakan, alçaltıcı cezaya, mahkûmiyete benzeyen ameleliğe devam etmezlerdi."
(Sebe Suresi 14)
Daha sonra Hz.Süleyman'ın cinlere yaptırdığı mabet yıkıldı ve üzerine Mescid-i Aksa yapıldı. 1095 yılında papa II.Urbanas Şam bölgesine saldırı emrini veriyor. Yaklaşık 100.000 kişilik donanımlı bir ordu ile savaşa girerler ve savaş yaklaşık 3 sene sürer. Daha sonra Mescid-i Aksa işgal edilir. Tarihte benzeri olmayan vahşetler yaşanır. Rymond Agile, bir yahudi tarihçi şöyle anlatır olayı;
"Çok enteresan bir manzaradır. Kolları, bacakları ve kafaları ayırıp onlardan dağ oluşturdular. Süleyman tapınağı manzara daha da vahimdi, kan atlarımızın ağzına kadar yükselmişti." der.
İşte en berbat olaylardan birisi orada oluşur. Şövalyeler ikiye bölünür. Birisi hastaları tedavi etmek amaçlı olan Hospitaler şövalyeleri orada kalır, diğerleri geri döner. 1132 yılında hospitaler de ikiye bölünür. Hospitaler'in bir kısmı geri çağrılır, diğerleri de Tampler (Tapınak) şövalyeleri olarak Mescid-i Aksa'nın çevresinde özgürce hareket etme yetkisine sahip olurlar. Önceden sadece yaralıları tedavi ediyorlardı.
Bu tapınak şövalyeleri o bölgede bazı yahudi hahamlar ile tanışırlar ve onlardan hz.Süleyman ile ilgili bilgileri öğrenirler. İşte günümüzdeki masonluğun çıkış noktası burasıdır. Tapınakçıların liderleri olan Goldfrey ve Pine "Biz Süleyman tapınağında öyle bir hazine bulduk ki bize sonsuz bir güç bahşetti." Peki neydi bu gizli hazine? Cinler ve Şeytanlar ile iletişimi sağlayan büyü kitapları olan Kabala. Nicolas Gace'in Büyük Hazine Filminde de geçiyor bu muhabbet.
|
Resmen alay ediyorlar |
link burada
http://www.youtube.com/watch?v=iapInawagto
Masonluğun duvar işçisi anlamına geldiğini söylemiştim. Peki neden Freemason diyorlar kendilerine ama neden mason değil de freemason? Çünkü masonlar yani Hz.Süleyman'ın zincire vurduğu şeytanlardır, Hz.Süleyman ölünce özgürlüklerine kavuşuyor ve Freemason ismini alıyorlar.
Bu İsrailoğulları bir türlü akıllarını başlarına toplayamadılar. Hep o büyüden dolayı divaneye döndüler. Allah onlara, siz sihir ve büyü mü seviyorsunuz, alın size Hz.Musa. Hiçbir büyücünün karşısında duramadığı peygamber. Şeytanlarla oynamayı mı seviyorsunuz, alın size Hz.Süleyman. Onları zincirlesin, kendisine köle yapsın. Babasız doğan çocuk mu istiyorsunuz, alın size Hz.İsa. Horus ile mitolojiye inanacağınıza gerçeğine inanın. Tabi İsrailoğulları yine bildiklerini okudular ve lanetlendiler.
Tabi sonrasında Şam tarafını bırakıp yalnızca Kudüs ile ilgilendiler. Bıraktıkları bölgeleri geri almaları için Krallar ve Papa onlara çok yüklü paralar verirlerdi. Zannediyorlardı ki bu adamlar çok inançlı hristiyanlar. Hiç Kudüs'ü bırakmıyorlar. Halbuki onların tek derdi Süleyman mabedidir. Neyse Krallar ve Papa bu adamlara eşek yüküyle para verirdi. Eğer parayı kabul etmezlerse arazi verirlerdi. Tampler de savaşırlardı sonrada gelir, görürlerdi ki aşırı zengin olmuşlar. Sonrasında halka yüksek faizli para dağıtarak servetlerine servet kattılar. Günümüz bankacılığının kurucuları da bu adamlardır.
1177 yılında büyük kumandan Selahaddin Eyyubi büyük bir ordu toplar ve bu lanetlik adamları Kudüs'ten kovar. O gün bugündür bir türlü o bölgeyi geri alamadılar. Neyse konumuza dönelim bu adamlar da Avrupa'ya geri dönmek zorunda kalırlar. Avrupa'da Kudüs bölgesinde yahudilerden öğrendiklerini uygulamaya devam ettiler.
Cinler ve şeytanlar insanlar günah işledikleri zaman yardımda bulunurlardı. Şimdi midenizi bulandırabilecek bazı bilgileri vereceğim. Kusura bakmayın ama günümüzde dünyayı yöneten ruh hastalarının yaptığı ritüellerden bahsetmek zorundayım. Kur'an ve Kıyamet" kitabında da geçer. Kötü cinlerden ve şeytanlardan güç alabilmek için 40 gün 40 gece ayaklarının altına kuran bağlar ve gezerler. Kendi idrarları ile abdest alırlar. Mahremleri (yani 1.derece akraba gibi evliliğin olamayacağı kişiler) ile ilişkiye girerler. Yoksa cinler ve şeytanlar bu adamlara yardım etmezdi. Bunlar müslüman olup bu pisliğe bulaşanlar için geçerli.
Tampler Şövalyeleri ise kızları hamile bırakmak, ölülerin küllerini yemek, şeytanlar ile yatmak, eşcinsellik, şeytana tapmak ve bunun gibi yüzlerce pislik. Tabi bunlar halk tarafından fark edilip Papa'ya ve Fransa kralına ulaşınca kıyamet kopar. Papa'nın emri ile ölüm fermanları yayınlanır. Görüldükleri yerlerde öldürüleceklerdir.
Jacques de Molay yani onların büyük üstadı. DeMolay'ın Walt Disney'in bağlı olduğu loca olduğunu söylemiştim. Jacques de Molay Fransa kralı tarafından diri diri yakılır. Diğer üstadları da canice öldürülür. Tapınakçılar İskoçya'ya kaçarlar ve İskoç Riti'ni kurarlar. Sonra da intikam yemini ederler. "Sen Fransa kralı, sen bizim başımızı kestin ya. Biz de senin soyunu kurutacağız. Senin krallığını ortadan kaldıracağız.Ve sen Papa, sen bizim inançlarımızla alay ettin ve bizi inançlarımızdan ötürü kovdun ya. Biz de senin inançlarını yok edeceğiz. Sana inananlar bizim efendimize tapacaklar" yeminleri bu şekildedir. İskoç riti 13 basamaktan oluşur. Çünkü 33 basamak olursa üstad çıkması çok zaman alırdı.
Hospitaler şövalyeleri ikiye ayrılıp bir kısmı Avrupa'ya geri dönmüş, diğerleri de Tapınak şövalyeleri adını aldığını söylemiştik. İşte Papa istemeden bu Hospitaler şövalyelerine en büyük cezayı veriyordu. Sizin servetinizde gözümüz yok demek için Tapınakçıların tüm paralarını Hospitaler şövalyelerine verdi. Tabi hospitaler bunu bir mükafat olarak algıladı. Halbuki bu Tapınakçıları kendilerine düşman ilan etmekten başka bir işe yaramadı. O paradan bir hayır da göremediler ve Tapınakçılar bunları Malta'da yakalayıp ibret olması için ellerini, ayaklarını keserek bıraktılar.
Tapınakçılar İskoçya ve İngiltere'de denizcilik akademisini kurdular. İngilizlere de altı demirden olan gemilerin yapımını öğrettiler ve denizden sömürü dönemi başladı.
Papalık Makamının Ele Geçirilmesi
Tapınakçılar sömürgeler sayesinde çok büyük bir servet sahibi oldular. Kilise'nin savunduğu "dünya tepsi şeklindedir" fikrini coğrafi keşifler ile yıkan Tapınakçılar, halka "Kilise sizi kandırıyor. Kendi doğrularından başka bir şey öğrenmenizi istemiyorlar" diyerek isyan ateşini başlatıyor. Protestanlığı da ortaya atıyorlar ve arkalarına Osmanlı Devletini de alarak sağlam adımlar ile papalık makamını ele geçiriyorlardı. Tarihi bilgiler ile sizi çok yormak istemem yalnızca Günümüz hristiyanlarının Allah'a değil şeytana taptıklarını ve Hz.İsa'yı değil Deccal'in gelişine hazırlandığını söylemekte yarar var. Teslis inancı, Antik Mısır'da ki İsis - Horus - Ra inancının isim değiştirmiş hali olduğunu söylemekte de yarar var.
Görüntüler ile de kanıtlamak gerek..
|
Tesadüf tabi |
|
Vatikan'ın bahçesinden bir görüntü |
Önce Hristiyanlık dinini değiştirip kendi inanışlarını koydular. Sonrasında da Zeitgeist gibi yapıtlar ile "Din diye bir şey yok. Bakın Antik Mısır'dan etkilenmişler" diyerek insanları inançsızlandırmaya çalışıyorlar.
Amerika'nın Kuruluşu
Avrupa'yı kontrolleri altına alan Masonlar kendilerine yeni sömürge alanları bulmaya çalıştı. Kabala ile aldıkları istihbaratlara göre keşfedilmemiş yeni yerler vardı. Bunun için ekonomik ve silahlı olarak çok büyük bir ordu ve güç oluşturarak gemilere yüklediler ve gemilerin başına da Kristof Kolomb'u koydular. Kristof Kolomb da bir masondu. Yeni yerler bulmak için gönderilen Kristof Kolomb uzun bir yolun sonunda karaya varmıştı ancak tarihin belki de en rezil keşfini yapmıştı. Amerika kıtasına gelen Kristof Kolomb, orayı Hindistan zannetmişti. Bu yüzdedir ki Kızılderililere hintli manasına gelen "İndian" diye hitap etmiş ve geri dönmüştür.Günümüzde bile böyle hitap edilmektedir.1500’de Brezilya’ya ayak basmış olan Cabral da Hindistan’a geldiğini sanmaktaydı. Amerika’nın Hindistan olmadığını anlayan 1507’de kıtaya ayak basan Americo Vespuci olmuştu.
1776 yılına kadar Masonlar diğer ülkelerdeki "kardeşleri" vasıtasıyla oralardaki insanları öldürtmüş bir nevi temizletmiştir. 1776 yılına geldiğimizde Masonların Avrupa'dan Amerika kıtasına geçmesi gerektiğini hisseden "Kardeşler" Avrupa'da İlluminati oluşumunu kurarak Avrupayı onlara emanet eder ve Amerika'yı kurmaya giderler. Amerika'nın kurulmasının asıl sebebi Deccal'in gelişi için dünyanın hazır olması gerekli. Vaat edilmiş toprakların temizlenip yalnızca Deccal'in sistemine hazır olmalıdır. işte bu yüzden Amerika'yı kurarak, kurulacak olan bir dünya devletinin provasını yaptılar.
Abi iyi hoş diyorsun da biraz da kanıt koysan olmaz mı diyenler için delilleri masaya yatıralım.
|
En büyük delil, hiç şüphesiz 1 doların arkasındaki tamamlanmamış piramittir |
1 dolar'ın sağ tarafındaki kartalın üstündeki yıldızlardan da israil bayrağındaki 6 köşeli yıldıza denk geliyoruz. Assassin's Creed'de de kartal'ın suikastçileri temsil ettiğini söylemiştik. 1 dolarda o kartal boşa konulmamıştır.
|
Özgürlük anıtında da mühürleri bulunmakta |
|
Şerif yıldızı neden 5 köşeli değilde 6 köşeli? |
Haaa unutmadan Assassin's Creed III'de de Amerika'yı kuruyoruz!
Artık Masonlar çok güçlü bir hal almışlardır ve hedef ise Vaat edilmiş topraklardır. Tabi Fransa'dan daha intikam almış değillerdir. Ve Fransız bildirgesini yayınlarlar. Fransız bildirgesi ile 1 taşla 2 kuş vurmuşlardır. Hem milliyetçilik akımı ile Osmanlı'yı parçalama hem de Fransa'da krallığı yıkarak intikam alma ile amaçlarına ulaşırlar. 1.Dünya savaşı ile krallıklara ya son verilmiş ya da pasifleştirilmiştir. Çünkü Krallar izin vemezse rahat hareket edemezlerdi ancak demokrasi ile sendikalar aracılığıyla istedikleri kanunları çıkarabilirlerdi. İsterseniz Fransız bildirgesini bir analiz edelim kabataslak olarak.
1) Tepedeki tek gözü söylemeye gerek yok sanırım.
2) Sağdaki melek vb her neyse artık elinde bir asa tutmaktadır.Asa güç ve otoriteyi temsil eder. Asayı tek göze yani illuminati/Masonlara tutmaktadır. Özetle tek otorite biziz demeye getiriyorlar.
3) Soldaki kadın zinciri çıkarmış yani kölelikten kurtulmaya işaret ediliyor. Ancak elbisesinin altından başka bir zincir geçmekte anlamı ise artık görünürde değil gizli ve sistemli köleliğe işaret ediliyor
4) Sağdaki meleğin kanat rengine dikkat ederseniz, beyaz olmadığını fark edersiniz. Siyah ise kötülüğü temsil eder ve bu da Fallen Angel yani düşmüş meleklere işaret eder.
5) Soldaki kadın zinciri çıkardığı halde yukarıdaki tek göze bakmakta yani ne kadar özgür olursan ol hep gözümüz üzerinizde demeye getiriyorlar
Özet olarak, Yaptığımız işler insanlar için faydalı görünecek fakat onları daha da fazla köleleştirecek.
Bu plan avrupada tuttu ancak Osmanlı'nın kontrolündeki vaat edilmiş topraklarda yeteri ilgiyi görmedi. Sebebi ise Abdulhamit Han'dır. Kim ne derse desin 20.yüzyılda Siyonistlerin başına bela olmuş adamdır. En çok Abdulhamit Han'dan çekti bu siyonistler. Her eve telgraf teli çekti ve kim bir ajanı ihbar ederse ödüllendirdi. Atatürk ile kazandığımız kurtuluş savaşında o telgraf tellerinin önemi hiçte az değil. Osmanlı'nın yıkılışını yaklaşık 40 sene uzatmıştır. Eğer mason tarihçilerimizin dediği gibi Abdulhamit Han hain olsaydı, tüm borçların silinmesi karşılığında filistin topraklarını Rothschild ailesine satardı. (Osmanlı'nın borçlarının neredeyse hepsi Rothschild ailesinedir.)
Asıl vatan hainleri içerideki yahudi dönmeleri ve sabetayistler olan İttihat ve Terakkicilerdir. Daha söylenecek çok şey var ama neyse biz konumuza geri dönelim.
|
Fazla söze gerek yok kanımca. |
Theodor Herzl Abdulhamit Han tarafından kovulunca (Rothschild ailesini temsilen geliyor) gidip başka yollar deniyor. 1897 tarihinde I. Siyonist kongresinde ilk hedef para karşılığında vaat edilmiş toprakları almaktı ancak geri tepince B planı devreye sokuldu. Oradaki "kardeşleri" başa getirmek.31 Mart vakası ile de başarıyorlar. İttihat ve Terakki'nin hepsi masondu demiyorum. En az %98'i masondu. Bunu ben de değil halka açılıyoruz diye Topkapı Sarayı'nda bir resepsiyon düzenleyen masonlar açıkladılar.
Theodor Herzl Basel'deki toplantıdan sonraki sözü "Ben İsrail devletini kurdum ve 50 sene sonra ayağa kalkacaktır. Şimdi nasıl olacağına bakacağız."
Theodor Herzl'e göre 2 büyük sorun var bu İsrail devleti için birincisi "Para" diğeri ise bizi dünyaya kabul ettirecek teşkilattır.
Para sorununu IMF ile çözdüler. Kendilerini dünyaya kabul ettirecek teşkilat ise Milletler Cemiyeti'dir.
İşte İsrail devletinin kurulacağına dair İngiltere'nin Rothschild ailesine verdiği teminat. İmza İngiliz Dışişleri Bakanı Arthur Balfour'a aittir.
1936 yılında İngiltere'nin kontrolünde olan Filistin topraklarına ait alanda, İngiltere Araplar ve Yahudiler iki ayrı devlet kursunlar diye açıklama yapıyor. 1 sene sonra Mustafa Kemal Atatürk sert bir şekilde tepkisini ortaya koyuyordu.
"Orta Doğu'da bir Yahudi devleti kurulacakmış. Kanımız pahasına karşı çıkarız. Böyle bir şeye asla müsade etmeyiz."
(Hakimiyet-i Milliye Gazetesi - Atatürk'ün kendi gazetesidir)
İnanmayan varsa 1937 yılına ait Hakimiyet-i Milli gazetelerine baksın. Zaten mason localarını kapattırma emrini verdiği için Rusya'da "Sarı Lider" diye hitap edilip, ölüm emri çıkarıldı. Kendisine de mesaj gönderilmişti.
|
Kahin mahin hikaye. Resmen ölüm mesajı göndermişler |
O halı hala orada haberlere bile çıktı işte linki
http://www.youtube.com/watch?v=DlFjAOiIj9s
Ve tabi Atatürk söyledikleri tarihte öldürülüyor. Çünkü Japonya yada Fransa başkanı bu sözü söylese bu kadar ehemmiyetli olmaz ama eğer vaat edilmiş topraklar üzerinde bulunan bir ülkenin lideri söylemiş ise çok büyük bir tehdittir onlar için. Turgut Özal'da "Musul ve Kerkük bizimdir" dedikten kısa bir süre sonra öldürülmüştür.
Bu ruh hastalarının asıl hedefi tek dünya devletidir. Bu yüzden dünyayı Hristiyanlaştırırlar. Sebepleri de şunlardır.
1. Müslümanlaştırılamaz çünkü İslam dininde cihad ve şehitlik gibi özel durumlar olduğu için öldürsen bile Müslümanlar için mükafattır. İşin metafizik boyutuna girmiyorum bile
2.Yahudileştirilemez de. Çünkü Yahudiler seçkindirler. Diğer tüm milletler onların hizmetkarlarıdırlar.Eğer herkes yahudi olursa Yahudiliğin ağırlılığı biter.Ehemmiyetsiz olur.
3.Ateistlik bu adamlar için yine bir tehdit unsurudur çünkü bir şeye inanmaya yönelirse bu muhtemelen İslam dini olur ve 1.Maddede ki durum ortaya çıkar.
Ya budist yada Hristiyan olmalıdır çünkü Budistlerin elini kessen, öteki elim var diye sevinir. Hristiyanlığı zaten kendileri değiştirdikleri için bir sorun teşkil etmez.
Bana gelen soruların çoğunda "Allah niye bu adamlara bu kadar çok imkan veriyor?" sorusu sorulmakta.
Güzel kardeşim sen sabahtan akşama kadar Televizyon seyret sonra bu adamlar eşek çalışsınlar.
Sen 8'de kalk (Gerçi sadece gözün açık oluyor. Zihin 7/24 kapalı), bu adamlar 6'da kalsınlar (Güneşin doğduğu saatlerde Melekler yeryüzüne iner ve rızık dağıtırlar.O saatlerde çalışanlar rızkı toplarlar). 20'lik gençlerimiz iş beğenmesin, yatsın. David Rockefeller 90 küsür yaşında "Başka neler yapabilirim?" deyip çalışsın. Sonra vay efendim niye bu adamlar neden bu kadar güçlü! Allah'ın isimlerinden birisi de "Adil". Yani Hakkıyla veren. Kimse kusura bakmasın abi. Çalışmıyoruz. Ve hak etmiyoruz.
Öncelikle Peygamber Efendimiz'in bahsettiği "Biz"lerin içine girmeliyiz. Kimler o "Biz"lerden olabilir.
"Bizi aldatan bizden değildir." (Müslim, İman, 164, Ebu Davud, Buyû, 50)
"Komşusu açken tok yatan bizden değildir."
"Yalan söyleyen bizden değildir."
"Irkçılığa (asabiyyeye) çağıran Bizden değildir; ırkçılık için savaşan Bizden değildir; ırkçılık üzere, asabiyye (ırkçılık) uğruna ölen Bizden değildir."
(Müslim, İmâre 53, 57, hadis no: 1850; Ebû Dâvud, Edeb 121; İbn Mâce, Fiten 7, hadis no: 3948; Nesâî, Tahrim 27, 28)
"Birbirinize sırt çevirmeyiniz. Birbirinize kin tutmayınız. Birbirinizi kıskanmayınız. Birbirinizle dostluğunuzu kesmeyiniz. Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz."(Müslim İhya'u Ulum'id-Din Huccetü'l-İslam, İmam Gazali, cilt. 2, s.407)
Sen önce peygamber efendimizin bize bulunduğu nasihatleri uygula sonra bak bakalım Allah sana neler veriyor.
"Dünyayı değiştirecek olan dua değil, eylemdir." (Aliya İzzetbegovic) Tweetini attığımdan sonra bana resmen hakaret dolu e-mailler yağmaya başladı. Öncelikle şunu anlamakta yarar var. Dua 2 çeşittir, birincisi manevi dua ikinici maddi duadır. Öncelikle çalışıp Allah'a istediğimizi vücut dilimizle de söylemeliyiz.
Yoksa Peygamber efendimiz boşuna mı savaştı. Dua ederdi Allah da gökten melekleri gönderip savaşı kazandırırdı. Ama yok! Hem savaştı hem de dua etti.
Uzun lafın kısası, hem çalışacaksın hem de dua edeceksin abi. Yok öyle 3 kuruşa 5 köfte. Günümüzde öyle bir hal almış durumdayız ki beleşe köfte fabrikasını Allah'tan isteyecek hale gelmişiz.
"Müslümanları görseydim Müslüman olmazdım, iyi ki İslamı Kur'an'dan öğrenmişim." Demiş Cat Stevens yani müslüman olduktan sonra Yusuf İslam adını alan büyük insan. Ben bu sözü duvar kağıdı yaptım ve her bilgisayarı açtığımda karşıma çıkıyor. Bu bizim ayıbımızdır arkadaşlar. Kur'an-ı Kerim'in ilk emri, "Oku"'dur. Herkes okusun çalışsın, üretsin. Eğer tüketici olursanız, sistemin çarklarından biri olursunuz.
Bu arada unutmadan gelen e-mail ve tweetlerde, kamusal alanlarda bloğumuzun adresi yazılıyormuş.Yapmayalım lütfen kul hakkına girersek öteki alemde büyük sorunlar ile karşılaşabiliriz.
Yazımızda konu bütünlüğünün dağılmaması için çok fazla derine inemedik. Umarım kafanızdaki sorulara cevaplar bulmuşsunuzdur.
To be continued.....