Öncelikle şunu belirterek başlıyorum yazıma, bu konuyu araştıranların çoğu hatta neredeyse hepsi İlluminati'yi en büyük güç olarak görüyor. Ama bu çok büyük bir hata çünkü İlluminati ve Masonlar sadece buz dağının görünen kısmı. Bunun sebebi ise düşmanımızı bilelim ve daha rahat hareket edelim diye bize empoze edilen bir bilgi ama Şeytanilerin tepe noktasında ki bildiğim örgüt
"TAVISTOCK ".
Tavistock'u şöyle izah etmeye çalışacağım, Dünyaya hükmeden örgüt ,Tavistock'un yanında Masonlar çocuk, tapınakçılar delikanlı , illuminati acemi kalır. Böyle büyük ve gizli bir örgüt olan Tavistock'u anlatmaya çalışsam bir kaç başlık gerekir ama ben yine en bilindik ismi ile İlluminati etiketini kullanmaya devam edeceğim. Tavistock'un çalışmasından bir örnek vererek yazıma başlıyorum. Şuan da Tavistock, insan hafızasını silme ve hafızasına bilgi yükleme çalışmalarını başarılı bir şekilde yapabiliyor olmakta.
I. Dünya savaşı, ırkçılığın ortaya çıkması ve milliyetçilik damarının asla tıkanmaması için yapıldı ve İmparatorluklar bu yüzden yıkıldı, azınlıklara devlet kurma hakları bu yüzden tanındı ve en büyük etken ise İsrail devletinin kurulmasıydı tabi
II. Dünya savaşı, kurulması planlanan İsrail devletinin nüfusunun az olacağının anlaşılması sebebi ile Avrupa'daki dağınık olan yahudileri Ortadoğuya çekmekti. Diğer sebepler sadece göstermelikti.
III. Dünya savaşı olacaktır ve kaçınılmazdır.Bu savaş ise Büyük İsrail Projesi için olacaktır yani Siyonist İsrail Devletinin Vaad edilmiş toprakları için olacaktır. İşte O Vaad edilmiş topraklar
Şeytaniler bir bölgeyi ele geçirmeyi planlıyorlar ise önce o bölge halklarının farklılıklarını ön plana çıkararak sıkı olan bağları zedelerler daha sonra farkında olmasa bile diğer halkı rencide edecek söylemler ortaya atılır ve son adım ise parçalanmış olan bölge halklarının başına kontrol edilebilecek kişileri getirtirler. Irak zaten önceden işgal edilmişti. Kürt- Arap - Türkmen'ler arasına nifak sokarak ve vaadlerle kandırarak girdiler eğer birlik ve beraberlik olsa idi, ABD ve siyonist ortakları neresi olursa olsun girmeye cesaret edemezdi çünkü 1914 den 1918'e kadar da bunun dersini çok güzel bir biçimde aldılar. Son örnek ise Libya. NATO'ya pek de bir iş kalmadı halk zaten birbirini yedi. Bu yalnızca Kaddafi ile sınırlı kalacağını pek zannetmiyorum. Şuan da en yüksek ihtimalle Beşar Esad'ı indirecekler ve "Demokrasi!" getirecekler. Bu siyonistler her türlü durumu ve olayı kendi lehlerine çevirmekte üstlerine yoktur. Şöyle güzel bir fıkrayı yazayım sonra da PKK'nın kuruluşuna giriş yapalım
Aceleye Gerek Yok
Yetkililer heyecanla Beyaz Saraya gelip:
- Sayın başkan, Ruslar ayı kızıla boyuyor! diye rapor verirler.
Başkan gayet sakin:
- Telaş etmeyin. Diye cevaplar.
Bir süre sonra yetkililer yine telaşla:
- Sayın başkan, Ruslar ayın yarısını kızıla boyadı! Derler.
Başkan yine istifini bozmadan sakin sakin:
- Fark etmez. Siz işinize bakın! Diye cevaplar.
Bir müddet sonra yetkililer yine telaşla gelip:
- İşte olacağı buydu! Ruslar ayı tamamen Kızıla boyadılar! Diye çıkışınca
Başkan yine istifini bozmadan:
- Şimdi gidip ayın üzerine Coca-Cola yazın! diye cevaplar.
Siyonistlerin dünya hakimiyeti amaçları vardır ama yeterli nüfusları olmadığı için mason localarını açarlar. Öncelikle gizliden gizliye gider bu faaliyetleri yeterli bir altyapı sağlandığında ise localarını açarlar. Tüm masonlar yahudi değildir ve olması da gerekmez. Öncelik kendi toprakları olarak gördükleri vaad edilmiş toprakları üzerinde çok aktiftirler. Kullanılacak adamları kendi amellerine hizmet etme potansiyeline göre seçerler. Çoğunlukla bir çoğu da neye hizmet ettiğini bilmez sadece kendilerine teklif edilmiş para ve güce kanıp mason olurlar. Her millette kişiliği zayıf, dini ve milli değerlerden çok güce ve paraya meftun insanlar vardır ve de zekidirler. İşte bu insanları masonluğa kabul ederler ama her mason locasının başında bir yahudi vardır ve emirleri ondan alırlar bu goyimler. Bildiğim kadarı ile kadınları masonluğa kabul etmiyorlar. Ve Allah inancı olmayanı da almazlar. Çünkü evrenin ulu mimarı diye hitap ederler Allah için ve ya tanrı artık ne diyorsanız .
PKK'NIN KURULUŞU VE KURULUŞ AMACI
Resim de görüldüğü üzere ırkçılığın kime hizmet ettiğini görüyorsunuz. İlluminati oyun kartlarından birisi |
En iyi kürt ölü kürttür, eğer "kürt" varsa sorun vardır diyen sığır lütfen daha fazla okumadan sayfayı kapat çünkü bu yazının sana bir şey katacağını hiç sanmıyorum. Ders kitaplarında hep duyarız "Türkiye'nin jeopolitik önemi" diye ama her güzel şeyde olduğu gibi ülkemizin harika topraklarına da sahip olmak isteyen bir çok devlette var. Hepsini değil sadece en aktif olanlarını anlatmaya çalışacağım. Bunlar Rusya, Ermenistan ve İsrail'dir.
Bir çoğunuz buna "ya bi git", "uydurma" diyecek ama PKK'yı Türkiye Cumhuriyeti kurmuştur.Bunun bir çok delili vardır. Doğu da çıkan kürt çeteleri kontrol edemeyen MİT kendi kontrolü altında bir gücün daha az zararlı olacağını düşünerek PKK'yı kurdurttu. Bunun için ise Abdullah Öcalan seçildi çünkü doğu da çevresi genişti hemde bir mit ajanının damadıydı. Damadı olduğu mit ajanı ise Ali Yıldırım'dır. Öcalan soysuzunun da karısının adı Kesire Öcalan'dır ve bir MİT ajanıydı kendisi. Hamas'ı Mossad'ın ve El kaide'yi CIA'ın kurduğunu düşünecek olursak pek de mantıksız gelmiyor hani.
Kesire Öcalan |
PKK'nın kuruluş süreci böyle işliyor
Komünizm tehdidi ülkenin en büyük endişesi haline gelmişti ve bunun için İsmet İnönü bizzat Türkiye'yi ABD sömürgesi haline getirdi. 1970'e kadar böyle sürdü. O tarihte siyasi Kürt hareketleri daha çok radikal sol hareketler içinde kümelenmişti. 70’lerin sonlarına doğru Kawa gibi, Rızgari gibi bağımsız Kürt hareketleri çıkmaya başladı.O günün şartlarında devlet bu örgütleri tehdit gibi görüyordu ve kontrol etmekte zorluk çektiği için PKK'yı kurdu."Mezopotamya Sürgünü" adlı kitap da şöyle anlatılıyor ;
"Fırat'ın (Şeyh Said'in torunu olan eski milletvekili Abdülmelik Fırat) tek kaygısı vardı; saf, dürüst, deneyimsiz ve heyecanlı olan bu gençler kullanılacak ve harcanacaktı . Ankara'daki evlerine gelip giden tanıdık gençlerin yanında bir gün Abdullah Öcalan isimli bir öğrenci de vardı.
Tapu ve Kadastro Okulu öğrencisiydi Öcalan; Abdülmelik Fırat'ın amcazadesi Behram Bilgin ile aynı sınıftaydılar. Bilgin ve Öcalan beraber gitmişlerdi Fırat'ın evine. Gençlerin çoğu Kürt sorununun çözülemeyeceğini savunuyor, silahlı bir mücadeleden söz ediyorlardı. Abdülmelik Fırat'ın kaygısı gittikçe artıyordu: "Bütün karşı çıkışlarımıza ve nasihatlerimize rağmen durmuyorlardı. MİT zaten kullanacağı gençler arıyordu. Çok büyük bir kaos yaratmışlardı. Öğrenci çatışmaları vardı. Gençler arasındaki bu heyecan hayra değildi.
En sonunda korktuğumuz oldu; Kürt örgütleri çatışmaya başladı. Apocular ile diğer gruplar çatıştı; daha sonra ismi PKK olan Öcalan taraftarları saldırdı. O safhada gençlere, "Bu yaptığınız yanlıştır; kandırılıyorsunuz; sizi kullanmak istiyorlar; kendi kendinizi yemeyin" gibi yaptığımız karşı çıkışlar işe yaramadı."
"Kürt Dosyası"nın 30. Sayfasında şu satırlar yer alıyor: Abdullah Öcalan, 1973 yılında bir bahar günü birkaç arkadaşıyla birlikte Ankara'da Çubuk Barajı'na gidiyor ve parti kurup gerilla yöntemleriyle ayaklanma hazırlamak gerektiğini anlatıyor ve PKK'nın temelini atıyordu.Öcalan, bazı toplantıları Dikmen'de Kamer Özkan'ın evinde yaptı. Kamer Özkan, sonradan bu çevreden koptu. Türkiye'den ayrılarak Almanya'ya yerleşti. PKK'lılar Özkan'ın "MlT ajanı" olduğunu ileri sürdüler.Abdullah Öcalan'ın 24 Mayıs 1978 yılında evlendiği karısı Kesire Yıldırım'ın MİT'le bağlantılı olduğu biliniyor. Bu durumu sonradan Abdullah Öcalan da dile getiriyor. Uğur Mumcu, Kesire Yıldırım'ın babası Ali Yıldırım'ın yaşam öyküsünü ve şeceresini çıkardığı kitabında, Yıldırım'ın Korgeneral Abdullah Alpdoğan'la Dersim ayaklanması sırasında ve sonrasında sık sık görüştüğünü anlatıyor.
Bu iddiaları Şamil Tayyar değil Gazeteci Avni Özgürel de Abdullah Öcalan'ın MİT'le bağlantısını saptayıp yazılarında ve söyleşilerinde bu konuya dikkat çekmişti. Özgürel, 1965'te üniversite öğrencisiyken önce Türk Ocakları'nda çalıştığını, sonra ordan ayrılıp ikinci Kuvayı Milliye diye bir dernek kurduklarını anlatıyor. Devletin de kendilerine destek olduğunu belirten Özgürel, "Komünizme karşı" kullanacakları materyellerin MlT tarafından kendilerine ulaştırıldığını anlatıyor: Bu yayınları veren kuruluşlardan biri de Refik Korkut'un Fikir Ajansı'ydı. Ankara'da izmir Caddesi'nde bir binanın bodrum katındaki Ajansa sık sık gittiklerini anlatan Özgürel, "Bizim yaşlarda bir genç vardı" diyor, "Ajansa gittiğimde onu hep orada görüyordum. 1966, 1967 yıllarında ajansta gördüğüm o genç, hayal meyal hafızamda kalmış. Yıllar içinde Abdullah Öcalan'ın resimlerini medyada gördüm ama insanlar yaşla birlikte değişiyor tabii. Ancak 1993'te Öcalan'la yüz yüze geldiğimizde bende birtakım çağrışımlar oldu.
ÖCALAN DOĞRULUYOR
Avni Özgürel, 1993'te Bekaa'ya Panorama'nın genel yayın yönetmeni olarak Abdullah Öcalan'la görüşmeye gidiyor. Özgürel Öcalan'a soruyor: "Ankara'da İzmir Caddesi'nde Fikir Ajansı diye bir yer vardı. Yanlış hatırlıyor olabilirim ama birden bir şey çağrıştırdı. Bende seni orada gördüm gibi bir his uyandı" diyor. Öcalan, "Doğru hatırlıyorsun" diyor. "Ama ben bunları bir müddet sonra açıklayacağım".
PKK'nın kontrolü 1982 darbesine kadar MİT'in elindeydi ama darbe sonrası bağ kopuyor ve Abdullah Öcalan şerefsizi Suriye de sıcak ilişkiler kuruyor ve PKK alıp başını gidiyor.İsterseniz PKK'ya yardım eden ülkeleri Öcalan'ın kendi ifadesinden okuyalım ;
Abdullah Öcalan'ı İmralı'da karşılayan ve sorgusunu yapan Jandarma İstihbarat Albay Hasan Atilla Uğur 'Abdullah Öcalan'ı Nasıl Sorguladım?' isimli kitabından alıntı:
İşte Apo'nun kendi cümleleriyle PKK ve 'dış bağlantıları'...
Yunanistan:
"En başından beri hep çok iyi destek aldık. Kamplar, askeri ve maddi destek, teknik sabotaj, orman yangını eğitimlerini bizzat Yunan istihbaratı verdi.
"ESAD'LA BİZZAT GÖRÜŞÜYORDUM""
Suriye:
"Hafız Esad'ın kardeşi Cemil Esad'la bizzat görüşüyordum. Suriye'de kamplar açtık. Suriye devleti örgütlenmemize izin vermişti. Maddi gelir elde etmemize engel olmuyorlardı. Sınır geçişlerinde kolaylık sağlıyorlardı. Suriye'de yıllık 1 milyon dolardan fazla gelir elde ediyorduk. Zaman zaman Muhaberat'ın (gizli servis) arabalarını kullanıyorduk."
İran:
"Gizli servis İttiaat'tan Sait isimli bir şahısla irtibat halindeydim. Bize silah, SAM7 füzeleri ve lojistik destek sağladılar. Bir hastane, 3 de kamp kurmamıza izin verdiler. Silah ve hayvan ticaretinden pay alıyorduk. Gelirimiz Avrupa'dakine yakındı."
Bulgaristan:
"Bir eğitim bürosu açtık... Gizli servislerinin haberi vardı... Ses çıkarmıyorlardı."
PATLAYICILARI SIRBİSTAN'DAN ALIYORDUK
Sırbistan:
"Ellerinde Strella Füzesi vardı. 20 adet satın aldık. Sırplar sonra çok daha fazlasını bize destek amacıyla parasız verdi. Füze eğitimlerini de onlardan aldık. TNT, C-4 gibi patlayıcıları Sırbistan'dan sağlıyorduk."
Romanya:
"Bükreş'te evlerimiz ve derneklerimiz bulunuyordu. Devlet bize serbesti sağlamıştı. Türkiye'den katılanların ilk eğitim yeri Romanya'ydı. Romanya istihbarat servisi bize telsiz, dürbün, gece görüş cihazı gibi teknik malzeme verdi."
Almanya:
"Gizli servisle görüşüyordum. Parlamentodan da beni ziyarete gelenler olurdu. Örgüt yöneticisi Kani Yılmaz'ın sığınma talebini kabul edip, pasaport verdiler. Her anlamda güçlü olduğumuz bir yerdi."
İngiltere:
"Bizim konumuzda en akıllı davranan ülkeydi. Hiç direkt siyasi ilişki kurmadılar. Ama gizli olarak en büyük desteği İngiltere'den alıyorduk."
Holanda:
"Bizim üslenme ve eğitim alanımızdır. En çok destek ve para bulduğumuz ülkedir."
Fransa:
"Bize her zaman çok yakın oldular!"
Amerika:
"Bir temsilci atadık. Dernek kurdular. Ayrıca bir enformasyon büromuz vardı. Zaman zaman oradaki düşünce kuruluşlarından destek aldık."
PKK'YA SICAK BAKMAYAN TEK ÜLKE
Libya:
İşçiler arasında iyi örgütlenmemiz vardı. Yılda 500 bin dolara yakın bağış topluyorduk. Ama Libya devleti ile aramız iyi değildi. Her türlü imkanları olmasına rağmen bize araç, gereç, silah ve malzeme vermediler. Defalarca talebim oldu ama Kaddafi bize hiç sıcak bakmadı."
Okurken tüyleriniz diken diken oluyor... Türkiye'de kan dökmek için ilan edilen 'çok uluslu' seferberliğe mi yanarsınız yoksa tek 'dost'umuzun Kaddafi oluşuna mı?
Hâlâ "PKK 27 yıldır neden bitirilemedi?" diye sormaya gerek var mı?
Kaddafi demişken, Kaddafi'nin ülkemiz için yaptıklarını yoksaymak olmaz
KADDAFİ Türkiye’ye ne yapmıştı?
*KADDAFİ, 1970'lerdeki petrol krizinde, Türkiye'ye, ucuz petrol veren, tek liderdi.
*KADDAFİ, Kıbrıs barış harekatında, Amerika’ya kafa tutarak, Türkiye’ye yardım etti
*KADDAFİ, Amerika’nın, Türkiye’ye ambargosunu yararak, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, 25 tonluk roket ve 4 uçak dolusu, askeri mühimmat hibe etti.
*KADDAFİ, Türkiye’ye gönderilecek malzemelerin, uçaklara yüklenmesinde, bizzat denetledi ve sırtında uçaklara malzeme taşıdı.
PKK ile mücadele de sadece dış güçler ile mücadele etsek iyi içerdekiler dışardakilerden çok daha tehlikeli bu yardım ve yataklık yapanlar Osmanlı'ya ihanet eden ittihat ve terakki'nin günümüzde ki uzantısı olan Ergenekon yapılanmasıdır. Ergenekon sanıkları hakkında birşey diyemem hatta bizzat tanıdıklarımda var ve vatanına, milletine samimi bir şekilde bağlılar. Zaten benim siyasetle işim olmaz çünkü siyaset insanları oyalamaktan ve birbirine düşürmekten başka bir şey değil. Benim bahsettiğim kişiler suyun başındakiler diğerleri farkında olmadan kullanılıyor.Suyun başındakilere bir kaç örnek vereyim
Ergenekon sanıkları;
Her zaman vatan sevdalısı ve Atatürkçü olarak övünen Doğu Perinçek'in bir kaç fotosuna bakalım açıklama yapmayacağım zaten görüntüler her şeyi açıklıyor,
Apo ile can ciğer kuzu sarması |
Teröristler bu moral ile Mehmetçik'e kurşun sıkıyorlar |
Bir diğer Ergenekon sanıklısı Yalçın Küçük, Bu adam hakkında yazmadan edemeyeceğim. Ne zaman yalçın küçük hakkında bir şey desem genellikle Kemalist olduğunu zannedenler tarafından eleştiriliyorum. Yok ben yandaş mışım. Evet yandaşım kardeşim Türkiye Cumhuriyeti ve İslam aleminin yandaşıyım. Terörün ve bebek katilinin yanında yer alacağıma Vatanım ve dinimin yolunda bir çakıl taşı olmaya razıyım.
Yalçın Küçük'ün videoları var piyasada isterseniz bakın Ulusalcı Vatansever Yalçın Küçük'ün konuşmalarına
http://www.youtube.com/watch?v=oF74BtFpIZ8&feature=related
Yalnızca bununla sınırlı değil tabi ki
Hatta ve hatta Apo'nun yani 30 bin kişinin katilinin canını kurtardı bu 'Ulusalcı!' Yalçın Küçük utanmadan da övünerek anlatıyor
http://www.youtube.com/watch?v=kj9OjtZ4Rps
bu seride anlatıyor zamanınız olursa izlersiniz. İşin daha da kötüsü bir parti diğerinden daha fazla oy almasın diye bu bilgi verilmiş. Hay sizin oyunuzun da partinizin de Allah belasını versin. Giden canları hiçbir şey geri getirmiyor ne yazık ki.
Gelelim PKK'yı Kullananlar Ve Ülkemiz Üzerindeki Hedeflere
Rusya
Osmanlı'da Kavalalı Mehmet Ali Paşa isyanında Osmanlı bu isyanı bastıramayınca Rusya'dan yardım istedi çünkü Kavalalı'yı kışkırtanlar Avrupalılardı. Bunu bilen Osmanlı da Rusyadan yardım istedi çünkü Avrupalılar ve Ruslar arasında mezhep farkı vardı.Şimdiye kadar Osmanlı üzerine ne kadar Haçlı Ordusu geldiyse hiçbirinde Rusya bulunmamıştı.Rusya ve Osmanlı ne kadar savaşsa da hiçbirinde Avrupalılar Ruslara yardım etmemişlerdi (1.dünya savaşı hariç) ve Osmanlı da bunu kullandı. Her neyse tekrar Kavalalı isyanına geri dönelim, Rusya bu yardımı kabul ederek bu isyanı bastırdı tabi bunu babasının hayrına yapmayan Rusya 1833 de Hünkar İskelesi Antlaşması ile Boğazlar üzerinde hak kazandı. Antlaşmaya göre Rusya Avrupalılar ile savaşırsa Osmanlı boğazları kapatacaktı. Bu antlaşmayla Rusya'nın boğazlar üzerinde hak sahibi olmasını duyunca Çıldıran Batılılar 20 sene sonra Kırım Harbinde Osmanlı'nın yanında yer alınca Rusya anladı ki başka bir strateji ile sıcak denizlere ulaşmaya çalışmalıydı.Napolyon St. Helena adası Hatıralarında diyorki "Ruslar ile Osmanlı'yı paylaşırken hiç anlaşamazdık çünkü Rusya daima İstanbul'u ve boğazları isterdi ve benim için İstanbul bir imparatorluğa bedeldir" Ve haklıydı çünkü Bizans sadece İstanbul ile İmparatorluğu birkaç asır yaşatmıştır. Her neyse konumuza geri dönelim Rusya bu sefer Yunanistan devletini kurduğu gibi bir Ermeni devleti kurmak istemiştir anadolu da ve bu ülke üzerinden Akdenize ulaşma hedefindedir günümüzde de bu böyledir.
Ermenistan
PKK'yı yöneten devlet ne ABD'dir ne de İsrail'dir. PKK'yı yönetenler ERMENİLER'dir. Şimdi Artin Agopyan kim desem kimse bilmez ama Abdullah Öcalan desem hemen herkes tanır. Evet bu Ermeni meselesine şöyle bir giriş yapalım.
Ermeniler hristiyanlar tarafından dışlanırlardı çünkü Onlar Hz.İsa'yı yalnızca peygamber olarak kabul ediyor ve Tanrı'nın oğlu olduğunu kabul etmiyorlardı.Bu yüzden İstanbul'a alınmıyorlardı. Fatih Sultan Mehmed onları İstanbul'a aldı. Ve son derece sadıktılar Osmanlı'ya karşı hatta Millet-i Sadıka deniliyordu. Şimdi diyeceksiniz ki sadıklarsa neden isyan çıkardılar? Çünkü isyanı çıkaranlar Ermeniler değildi Ermeni görünümlü Yahudi olan Paktoronilerdir. Bizde ki sabetayistler gibi. Bunları kışkırtanlar ise Ruslardır. Çünkü Boğazlardan giremeyeceğini anlayan Rusya doğuda bir hristiyan devlet olursa onu yutarım ve İskenderun üzerinden akdenize ulaşırım düşüncesindeydi. Daha sonra bu Ermeniler doğuda isyan çıkarıp Müslümanlara saldırdı ve çoğunluk kürtlerdi bu saldırıya uğrayanların. Kürt aşiretleri de yakaladıkları ermenileri öldürdüler ve soykırım falan yoktu sadece saldırılara cevap vermek içindi. Ermeniler de 1915 de ki bu katliama karşılık PKK'yı kullanmaya başladı. PKK doğuda hiç bir Arap'a , Zaza'ya vb ırka değil yalnızca kürtlere zarar veriyordu. Ve Türklere karşı Kürtleri kötü göstermek için Kürtçülüğü savunduklarını söylüyorlardı. Apo şerefsizinin anası da babası da ermenidir. Ama Türk görünümlüdürler. Ve Apo tek kelime kürtçe bilmez. Zaten milliyetçi bir kürt olsa mahkemede ve yakalandığında kürtçe konuşurdu ama bilmez kansız.
Apo kürtçe bilmez kağıttan heceleyerek kürtçe yazıları okuyor. Üniversite'ye kadar eğitim gördüğünü yine hatırlatırım Okuma yazması yazması yok diyenlere
http://www.youtube.com/watch?v=i9IDihT1RA0&feature=related
Apo ve PKK'nın Papaz sevgisi |
Daha Önce de Papa II. Jean Paul'e bir mektup yazarak, "Aziz Peder, Hristiyanlığa çok yakınım. Sizin şahsınıza ve dininize duyduğum saygı benim savaşımın ve düşüncelerimin merkezindedir" mesajı göndermiş olmasından dolayı beni pek şaşırtmadı.
Garip değil mi Asala diye bir Ermeni örgüt var PKK ortaya çıkıca birden bire yok oluyor bu örgüt. Bana kalırsa Asala PKK'ya dahil oluyor.
Peki Ermenistan'ın ülkemiz üzerindeki planı nedir?
Ermenistan'ın amacı Doğu'da ki Kürtleri o coğrafyadan çıkartmak ve Türkiye AB'ye girince avrupa'da ki ermenileri doğuya getirterek o coğrafyada hak talep etmek. Ama bu planları İsrail'in planıyla çakıştığı için hep engelle karşılaşıyorlar. Tüm Ermenileri aynı görmeyelim ve şiddetten kaçınalım unutmayalım ki Mimar Sinan da bir Ermeni idi. Ve Hrant Dink'e yapılan saldırının kime yaradığı da ayrı bir acı durum.
İsrail
İsrail Nil'den Fırat'a kadar olan toprakların kendi toprakları olduğuna inandığı için Ermeniler ve Ruslar ile durmadan karşı karşıya geliyor. Ve ne Rusya ne de Ermenistan İsrail'in karşısında duramaz ki SSBC duramadı ve Yahudiler yıktılar. Şimdi Kürdistan özerk bölgesi'ni destekleyen İsrail'dir ama PKK'ya karşıdır. Her ne kadar zaman zaman kullansa da kendi planlarına aykırı hareket ettiği için PKK'ya karşıdır. Hatta ve hatta PKK İsrail'e karşı gelip meydan okuduğunda MOSSAD Abdullah Öcalan'ı yakalayarak bize hediye etti ama bir şartla "öldürmeyeceksiniz" ! Şuan ki hedefleri ise Apo'yu imralı'dan çıkarmaktır. Şimdi biraz düşünelim bizim ordu Apo'yu kendi sınırlarımız içerisinde yakalayamadı, Suriye'de yakalayamadı da gitti teee Afrika'da adını bile zar zor duyduğumuz bir ülkede mi yakaladı gitsinler çocuk kandırsınlar. Biz Apo'yu Kudüs'ten aldık.
Gelelim İsrail'in planına
Barzaniler yahudilerdir.Babil'de kalmış yahudilerden gelirler. Yanlış anlaşılmasın tüm Barzaniler yahudi değildirler. Barzani demek, Barzanlı anlamına gelmektedir. İlk kürt isyanını yapanda Şuan ki barzanilerin babaları olan Molla Mustafa Barzanidir.
Molla Mustafa Barzani ve mason nizam duruşu |
İsrail'in planı budur ve uygulamadadır şuan da,
Öncelikle Kuzey Irak'ı Türkiye Cumhuriyeti'ne hediye etmek ve karşılığında ise kürtlerin yoğun yaşadığı bölgede bir muhtariyetlik vermek. Bu sınır nasıl olacak diyorsanız yormayın kendinizi elin yahudisi sınırı belirlemiş; bakü- ceyhan boru hattı
Hemen hemen aynı değil mi? |
Ama sınırda bir değişiklik olacak tabi. Değişikliğin olacağı ilin adı ise Mersin'dir. Çünkü kurulacak bu Kürt devletine tüm komşuları düşman olacağından dolayı deniz yoluna sahip olması gerekir bunun için ise Mersin limanına ihtiyaç vardır.Şimdi gidip Mersine bir baksak %60'ı kürttür. ama haberleri yok tabi ki böyle bir plan için kullanıldıklarının. Barzani'nin mersine yaptığı yatırımların haddi hesabı yok bir ara medyamızda dahi tartışılmıştı.
http://www.ufukotesi.com/yazigoster.asp?yazi_no=20070694
http://www.milliyet.com.tr/2007/10/22/son/soneko12.asp
Planın son ayağı ise ayaklanmadır. Türkiye zenginleştiriliyor kimse gelipte laf etmesin. Ülkemizde işsizlik yok iş beğenmeme var.Asfalt işi yapan bir tanıdığım günlük 80 TL + sigorta veriyorum 2 aydır adam bulamıyorum diyor bana. Bunun gibi yüzlerce kişiden bu soruyu sorduğum da hep aynı cevap "millet iş beğenmiyor, masabaşı olmazsa yapmam diyor" ama komşular da hep sorun. Yunanistan battı, Suriye'de kargaşa ve ambargo kapıda, Irak söylemeye gerek yok. Yarın öbür gün Türkiye Yunanlar ile savaşsa ki öyle gözüküyor Rumların akdeniz'de ki doğalgazlar konusunda hep sorun çıkaran politikası var.
http://www.hurhaber.com/haber/Akdeniz-de-Rumlar-savas-hazirliginda/429008
http://haber.ekolay.net/Haber/2908/808673/rumlar-savas-yasasi-cikariyor.aspx
Ve sonra bu muhtariyetlik verdiğimiz bölge ordumuz savaşta iken bağımsızlığını ilan ettiği zaman ne yapabiliriz ki? zaten sorunlar başımızdan aşkın bir durumda olmuş olacağız. Sonra İsrail için Bu kukla devletten toprak almak çocuk oyuncağı.
Peki ne yapmalıyız?
Yani anlayacağımız üzere düşmanlarımız boş durmamakta emellerine ulaşmak için harıl harıl çalışmakta ama biz ne yapıyoruz onların ekmeklerine yağ sürer bir şekilde hareket etmekteyiz. Ah benim güzel kardeşim Kürt deyince aklına Apo şerefsizi değil Selahaddin Eyyubi gelsin.
Günümüzde ki sanal bordo bereliler |
Ve her kürdü potansiyel terörist olarak görmek ise başlı başına bir aptallıktır. Geçen Van'da deprem oldu ve twitter'da atılan tweetlerden bir kaçını koymak gerektiği kanısına vardım.
Bu tweetleri atan faşistler şimdi size soruyorum o enkazın altında kalıp canını veren bebeğin ne suçu var? Kurunun yanında yaşta yanar diyenlere ayet ve hadis ile cevap vereyim
"Kimse kimsenin günahını yüklenemez" Fatır suresi 18. ayet
"Müslüman kardeşinin uğradığı felâketi sevinçle karşılama! Allah onu rahmetiyle o felâketten kurtarır da seni musîbetle imtihân eder." Hadis-i Şerif
Bana kalırsa dağda ki terörist ile bu tweetleri atanlar arasında zerre miktar fark yok! Çünkü dağdaki teröriste silah vereceğine bu tweetleri okutsan adam ne coşku ile saldırır ve bölücülükten öteye giden başka bir şey değildir..Bu zihniyet sürdüğü sürece terör belası değil 27, 100 yıl sürse de bitmez.
Bu ülkede kürt sorunu yok Terör ve demokrasi sorunu var. Türklük yalnızca bir ırka değil Osmanlı ile Arap olmayan tüm ümmete mal olmuştur. Şuan da %100 Türk kimseyi kolay kolay bulamazsınız elbet bir başka ırktan birisiyle bir akrabalık olmuştur. Büyük Atilla yazıtlarında Romalıları tarif ederken, “Puta tapan kavimdir” der ve şöyle devam eder, “Irkımdan olan puta tapmaz” demiştir. Şimdi Macarlar da Türktür ama maneviyatını kaybettiğinden Türklüklerini kaybetmişlerdir.
Kürtlük hakkında birçok yalan yanlış bilgiyede deyinmek isterim. Öncelikle Şeyh Said İsyanı üzerinde durmak istiyorum. Şeyh Said İsyanı'nın kürtçülükle uzaktan yakından bir alakası yoktur. O isyan Hilafetin kaldırılması üzerine olmuştur. Ve o isyana ermenilerde katılmışlardır.
Kürt isyanında ermeninin ne işi var ? |
Said Nursi'ye atılan İftiralar
Said Nursi için bir çok iftira atılıyor hatta İlluminati vb şeytani örgütler hakkında yazanlar bile buna alet oluyorlar ister sitemez.
Said Nursi Kimdir?
1873’de Bitlis’in Hizan kazasının Nurs köyünde doğan Said Nursi, kendi hayatını ikiye ayırır. Nur risalelerini yazmaya başladığı 1926’ya kadar kendini “Eski Said” olarak görür. Daha sonra “Yeni Said” dönemi başlar.
ve Asrımızın Müceddid'idir. Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: "Şüphesiz ki, Allah her yüzyılın başında bu ümmete dinî işlerini yenileyecek hir müceddid gönderecektir" (Ebu Davud, Melahim, 1).
Uyanık olunmalıdır. Said Nursi "Siyaset yapmak, bizim işimiz değildir" diyerek yolundan gidenlere siyaset yolunu kapamıştır. Nurculuğu kullanan çok sayıda cemaat ve kuruluş vardır. Kitaplarını okuduktan sonra siyaset yapanları pek dinlemiyorum.
1.Said Nursi ya da Said-i Kurdi, Kürt değildir. Arap kökenlidir. Barzanilerde olduğu gibi kurdi de Kürdistan'da yaşadığı için böyle söyleniyordu.
2.Kürdistan'dan söz ediyormuş ve Kurulacak bir kürdistan devletini destekliyormuş. Evet cahil Osmanlı'da güneydoğu anadolu bölgesine Kürdistan deniliyordu. Hatta ve hatta Atatürk bile TBMM'de Kürdistan diyor ve yazılı olarak da gösterebilirim
“Reis Mustafa Kemal, Kürdistan hakkında Büyük Millet Meclisi Vekiller Heyetinin Elcezire cephe kumandanlığına talimatıdır:" diye başlaması bu iddianın da asılsız olduğunu kanıtlar sanırım
3. Yok Yeşilay'ın ve kürt cemiyetlerinin kuruluşunda yer almış?
evet yer almıştır. Ve üye olmuştur. Bir kurumun ya da kuruluşun tüm yükü bir insana yüklenemez Atatürk de ittihat ve terakki'nin bir üyesiydi şimdi o masonların yaptıklarını Atataürk'e mal etmek nasıl saçma ise Said-i Nursi'ye bu kuruluşların suçlarını mal etmek de aynı saçmalığın bir başka versiyonudur. Zaten Said Nursi kendisi de söylüyor "Eski Said'in gülmeleri Yeni Said'in ağlamalarına inkılâp ettiği hengâmda..." gibi cümleleri var.
4.Irkçıymış ve Kürt devleti kurmak istiyormuş?
Kerem Avşar anlatıyor:
Bediüzzaman Said Nursi'ye kavmiyet ve ırkçılık konusunda birkaç soru tevcih ettim.
İslâm dininin ırkçılığı, kavmiyetçiliği şiddetle men’ettiğini belirterek bu konuda şu âyet-i kerîmeyi beyan buyurdular:
“Ey insanlar! Doğrusu Biz sizleri bir erkekle bir dişiden yarattık. Sizi milletler ve kabileler hâline koyduk ki birbiriniz kolayca tanıyasınız... Şüphesiz Allah katında en değerliniz, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır.” (Hucurat, 13)
“Irkçılık bize dışardan gelmiştir, bir Frenk illetidir, hastalığıdır. Âlem-i İslâmı bölmek, parçalamak için uydurulmuş sun’î bir hastalıktır. İşte ben bu hastalığın, bu tehlikenin savaşını veriyorum ve ben de bu konuda kendimi ısrarlı, sorumlu, zorunlu buluyorum. Her Müslüman da bu şuurda, bu idrakte bulunmalıdır” dedi.
Ve şu cümleyi ilâve buyurdular:
“Benim indimde, nazarımda İslâmiyeti kâmil anlamda yaşayan bir Türk, 40 sufi-yi Kürtten daha efdaldir, üstündür. Bunun aksi de ters yönde geçerlidir."
5. Atatürk'ü sevmiyormuş?
Öncelikle kimse Atatürk'ü sevmek zorunda değildir. Seven sever sevmeyen sevmez. Bırakın artık şu ""Çakma, kurban olayım" zihniyetini. Zaten Atatürk'ü koruma kanunu var eğer Atatürk'e hakaret içeren bir yazı veya söz duyarsan şikayette bulunursun. Atatürk'ü öldürmek istese çok rahat öldürürdü belinde hançer ile toplantı yaptığını kendisi söylüyor zaten.
6.Risale-i Nurlar nedir?
Çok duyuyorum "risale nedir yaa Kuran var zaten" diyenleri. Emin olun bunlara göre Sünnete de gerek yok. Kur'an var zaten. Yanlış anlaşılmasın Kur'an her şeye yeter ama bizim anlama seviyemiz düşük. Ve fitnelerin en yoğun yaşandığı dönemdeyiz.Bunlardan birisi ise ırkçılık fitnesi, bu fitne yüzünden bir türlü belimizi doğrultamıyoruz. Fitnelerin en büyüğü ise Deccal'in fitnesidir. Allah da ahir zamanda ümmetine böyle bir nimet vermiş bonus gibi yani. Bazen bunalıyorum ve okuyunca hiçbir şüphe kalmıyor size öneririm okuyun isterseniz.
7.Ajanmış
Öncelikle o dönemde ne ingiltere ne de diğer bir ülkenin Ajana ihtiyacı yoktu ittihat ve terakki o işi görüyordu zaten ve hangi ülke kendi ajanını 80 yaşına kadar hapis yatmasına göz yumar.Ve talebesi ve kardeşi olmak isteyenlere ise hiçbir vaadde bulunmuyor ve ne para ne de makam bir hediye dahi kabul etmiyor. Tek derdi bu fitnelere karşı insanları uyandırmak. Hatta ve hatta Atatürk'ün yanında en çok görmek istediği kişi diyebilirim bir çok teklifi oluyor Atatürk'ün ama hiç birini kabul etmiyor. O toplantıları Atatürk "Said nasılsın?" demek için mi yaptığını zannediyorsunuz. Ve bu ülkede zındıka komitesinden bahsediyor;
"Gizli zındıka komitesi, aleyhimize Halk Fırkasını ve Maarifi sevk etmesi cihetiyle..." (Şuâlar, s. 301)
"Kırk seneden beri benimle mücadele eden gizli zındıka komitesiyle şimdi onlara iltihak eden komünist komitesinden bir kısmı, ehemmiyetli birer resmî makam elde ederek karşıma çıkıyorlar. Hükûmet ise, ya bilmiyor veya müsaade ediyor diye çok emâreler bana endişe veriyor." (Şuâlar, s. 333)
Kim bu zındıka Komitesi diyecek olursanız, ben diyeyim masonlar siz diyin İlluminati yani o zamandan bizi uyarıyor bu oluşum hakkında.
8.Şeyh Said İsyanı ile olan ilişkisi
Yok Türkiye Cumhuriyetini yıkmak için diğer devletler ile anlaşmışta
Yok Siyasi bir parti kurmak istemişte gibi iftiralar atılıyor ama kanıt olmadan inanmamak gerek
Söylentilere inanacak olursak, Atatürk için de kur'an yırtıp tuvaletin deliğine attığını söylüyor bazı deyyuslar
Şeyh said isyanını büyük olçüde bastıran konuşmaları olmuştur. "Yaptığınız mücadele kardeşi kardeşe öldürtmektir ve neticesizdir. Türk milleti İslâmiyete bayraktarlık etmiş, dini uğrunda yüz binlerle, milyonlarla şehid vermiş ve milyonlar veli yetiştirmiştir. Binaenaleyh kahraman ve fedakar İslam müdafiilerinin torunlarına, yani Türk milletine kılınç çekilmez ve ben de çekmem." diyerek isyanı başlamadan büyük ölçüde frenlemiştir.
Neyse yine PKK konusuna geri döneyim . Terör sorununun temelinde yine milliyetçilik vardır. Allah ve Resulü Irkçılığı yasaklamıştır.Bir kaç hadis-i şerif ;
Bir hadis-i şerifte, "Arap, ırkçılık yüzünden sorgusuz sualsiz Cehenneme atılır" buyuruldu. (Ebu Ya’la)
Irkçılık yapan bizden (Müslüman) değildir.
Bu hadisler ışığında İslam'da Irkçılığa yer olmadığını anlıyoruz. Yahudi Protokollerinden bir örnek verecek olursak
''Biz dünya halklarını milliyetçilik damarlarıdan yakalarız. Bu damarları öyle pompalarız ki neticede bu duygular dini inançların üzerine taşarlar, daha sonra vatan, millet, bayrak gibi kelimelerle onları topluca savaşlara sürükleriz."
[YAHUDİ PROTOKOLLERİNDEN].
Bu ahir zamanda bu fitnelerin olacağını aleyhisselatü vesselam Efendimiz haber vermiş, ta vaktin Sahibi çıkıncaya kadar da devamını bildirmiştir ki, ölen ne için öldüğünü bilmeyecek, öldüren de ne için öldürdüğünü bilmeyecek. Ölen "ne için öldüm?", öldüren "ne için öldürdüm?" ondan haberi olmayacak diye bildirmiştir. Öyle karanlık bir devirdir şimdi.
Bakıyorum ABD- United States Of America
Avrupa Birliği - European Union
İngiltere- United Kingdom
Yani Batılı ülkeler hep United yani birlik beraberlik ile anılırken bize çoğunlukla islam ülkelerinde ise hep farklılıklar göz önüne seriliyor. Hatta ülkemizde bir çok asılsız iddia var bunlardan birisi ise Yavuz Sultan Selim Hakkında;
Güya Yavuz Sultan Selim Ridaniye seferine giderken yaptırdığı çeşmeyi dönüşte harap vaziyette bulmuş; bunun üzerine de aşağıdaki mısraları kendisi kaleme aldırarak çeşmenin üzerine yazdırmış. Şiirin anlamı 1999'da Hasan Pulur'un bir yazısında dile getirilince çeşmenin üstündeki kitabe silinmiş! Çeşmenin kitabesinde şu yazılıymış:
Kürde fırsat verme Ya Rab dehre sultan olmasın
Ayağını çarık sıksın karnı bile doymasın
Vur sopayı al haracı asla iflah olmasın
Ol bu çeşmeden gavur içsin, Rum içsin Kürde nasip olmasın.
1) Bu çeşme neredeymiş? Bir resmi, kazınmış da olsa kitabesini gösterin. Rivayetle, -mış, -miş ile tarih olmaz. Yerini söylesinler, gidip kendim göreyim.
2) Sözü edilen en basit vezin ve kafiye bilgisinden yoksun birinin söylediği açık olan manzume, şiirimizin atılım devri olan Yavuz devrine ait olamaz. Kelimeleri, bozuk vezni, külhanbeyi üslubu ile ise Yavuz'a hiç ait olamaz, zira onun Osmanlı padişahlarının en âlimi, üstelik Kürtlere en yakın davranan padişahlardan olduğunu biliyoruz.
3) Yavuz hiç Türkçe şiir yazmamıştır, divanı Farsçadır. Ona atfedilen "Şîrler pençe-i kahrımda olurken lerzân / Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek" diye başlayan ünlü kıtası dahil olmak üzere bazı Türkçe parçalar Nesrî gibi başka şairlere aittir.
Sanırım bu soruyu ortaya atanlara sormalıyız. Önce böyle bir çeşmenin varlığını ispat etsinler, görelim, ondan sonra konuşalım. Olmaz mı? Üstelik ben 'Milliyet'in internet arşivinde aradım, taradım, Hasan Pulur'un 1999'da böyle bir yazısına rastlayamadım. Kaynak olarak zikredilen Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde (Zuhuri Danışman neşri, cilt 3, s. 80) de böyle bir hikâye yok. Kazınmış da olsa kitabe yok, bir fotoğrafı yok, kaynak diye verdikleri Evliya Çelebi'de yok, Yavuz'un Türkçe şiiri yok, o yok, bu yok ama ortada koskocaman bir yalan fırıl fırıl dolanıyor.
Ülkemizin izlediği politika ise tam bir saçmalıktı bugüne kadar aslında bugünde eksik ama demokratikleşiyoruz emekleye emekleye de olsa .
Bıçak kemiğe değil gırtlağa dayandı artık |
En başarılı olduğumuz dönem 96'dır. O dönemde karakol sistemi yoktu Askerlerimiz seyyar dolaşıyorlardı. Ve dağlara hakimdiler ancak siyasi olarak bir adım atılmayınca kontrol tekrar köpeklere geçti. Şuan da demokratikleşme adımları atılmalı ancak askeri alanda da adımlar atmalıyız. Öncelikle karakolları kaldırmalıyız nedir o öyle askerlerimizi hapsetmiş gibi tutuyoruz. Sınırlarda özgür hareket edip gördüğü hainleri indirsinler. Genelkurmay açıklama yapmıştı "BBG gibi izliyoruz" diye şimdi bu videoya bakalım kim kimi izliyor. İçeride hainler var bilgileri sızdırıyorlar işte o video
http://www.facebook.com/photo.php?v=210270459044663&set=vb.178908218859224&type=2&theater
PKK'nın kürtçülükle uzaktan yakından alakası yoktur. Bu kitapsızlar zerdüşttür. Yani ateşe taparlar.Ey kürt kardeşim fırsat verme bu hainlere
Zerdüşt |
Sözde Hz. İsa |
Size Deccal'i anlatırken bu konu üzerinde duracağım sabır biraz daha sabır.
Domuz yiyen pislikler |
Baphomet yıldızı |
PKK'nın yıldızı |
Kurulacak bir Kurdistan devletinin kime hizmet edeceği belli |
Ey Kürt kardeşim zaman birlik beraberlik zamanıdır. Bu Şeytanın askerlerine fırsat verme.
Ey Türk Kardeşim Vatanımızda gözü olanların işine gelecek hareketlerden ve sözlerden kaçının.
Unutmayalım taktik bellidr ve değişmez ;
BÖL- PARÇALA - YÖNET
To be continued...
okudum ibretlik amk
YanıtlaSilGüzel yazı olmuş ellerine sağlık
YanıtlaSilharika yazmışsın birçok soruya cevap vermişsin teşekkürler
YanıtlaSilçok güzel yazmışsın emeğine saglık ibretlik dogrusu.
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı tebrik ederim
YanıtlaSilGeç yazdın ama iyi yazmışsın
YanıtlaSilVatan haini şerefsizler
YanıtlaSilLAf ebeliği yapmışsın, bi bok dememişsin..
YanıtlaSil@8 adamın ne demesini bekliyosun amk
YanıtlaSilbiz maşa ile uğraşırken bize tutan eli gösteriyor o kadar biliyorsan sen söyle o zaman amk liselisi
Derin devletin kime çalıştığını açıklamış
YanıtlaSilsaid-i nursiye dek iyi gittin de gerisini okumadım. gerek de duymadım. bildiklerimden çok farklı da değilmiş.
YanıtlaSil@11 ibretlik mantık hatası! okumadıysan nerden biliyorsun pek farklı olmadığını
YanıtlaSilcahil sürüsü doluşmuş buraya.. adam sadece kafa bulandırıyor.. her yerde yazandan ekstra yeni bir bilgi yok.. araştırmadan aciz öküzler hemen tapıyor o ayrı.. @9 sen prof. falansın galiba, ama yetmemiş eğitilememişsin..
YanıtlaSilbi önceki yorumu yazan arkadaşım. Ortada bir emek var. Önce, Emeğe saygı göstermesini sonra da mantıklı yorum yapmasını öğren.Daha düzgün bir yazı varsa linkini at ordan da okuyalım sayın Ayştayn
YanıtlaSilEmeğe saygı. Güzel ama daha iyi olabilirdi.
YanıtlaSilsaid nursi melesine girmesen 10 numara olacaktı panpa
YanıtlaSilKardeş beni şok etmeye devam ediyorsun. Yan, %ye vursak yapılan yanlışların önemi verdiğin bilgilerin yanında deveyle bakteri gibi.
YanıtlaSilHer yerden dökülen ezbere, hiçbir bilgi olamadan yazılmış bir yazı kusura bakma. Bence olmamış, olmuyor, olmuyor...
Bir de millet bir şey bilmediği için öyle "çok güzel" deyip geçmiş ya en çok canımı sıkan o. Kimse bilmiyor demek ki bu konuları ki ilk duyduğuna inanıyor.
Bir kere milliyetçilik Fransız İhtilali ile ortaya çıkarılan çok uluslu devletleri bölmek için icad edilmiş bir fitnedir. Türk müslümandır diye bir şey söylenemez. Müslüman müslümandır. Bu ne biçim anlayış!! Tabi diğer milletler ayaklanır bu lafa! Zaten sorun İslam'ı anlamamaktan ortaya çıkıyor.
Said Nursi - Asrın Müceddidi Uydurması - Yeşilay - Deccal - ... Aman Allah'ım bu kadar mı yalan olur!! Oğlum siz nerede yaşıyorsunuz lan? Hakikaten sen bana ulaş yav. Gerçekten bak bu kadar yanlışa nasıl inandın üstelik azıcık da olsa araştırma yapan bir insan biraz açık fikirli olur, yani olması lazım.
Aslında umutsuz vaka gibisin ama, belki kurtarabiliriz. En azından deneyeyim. Şu linkten başla:
http://www.youtube.com/watch?v=h9PINiYOq64&feature=mfu_in_order&list=UL
Said Nursi'nin dialog hareketinin başlatılmasını sağlayan Papa'ya mektubu ve bazı ayetlere ters davranışları, 14 bölümlük 3 saat Risale i Nur'daki şirk ifadeleri, Teali İslam'ın kurucuları ve masonik ilişkileri, Yeşilay'ın masonik bağlantıları, ... gider...
Bu hadisleri söyleyen Cübbeli Ahmet ve Adnan Oktar'ın da gerçek yüzlerini bilmek istersen çok güzel 4-4lük ispat ederim.
Ama senin şu an müslüman olabileceğine ihtimal vermesem de bakalım ne olacak..
Evet görüldüğü üzere yazım genelde beğenilmiş ama Said Nursi konusu yüzünden tepkiler var. @orhan evet anlıyorum ne demek istediğini. Birçok kaynağa baktım bu yazımı yazarken Said Nursi'ye olan güvenim tam ancak şuanda verdiğin linkte ki seriyi izlemekteyim. Cübbeli ve Adnan hocaları zaten ciddiye almıyorum. Ciddiye aldığım kişilerin dedikleri ve yaptıklarının uyuşması lazım.
YanıtlaSilMilliyetçilik konusuna gelecek olursak,
Prof. Dr. Mustafa Erdem Hoca'nın konferansından kısa kısa notlar almıştım bu yazımdan önce onlar ise,
-Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır. Terör sorununu kürt sorunu haline dönüştürmek en büyük yanlışlardan biri olacaktır.
-Türklük bir ırkın değil, bir milletin adı olmuştur. Eski zamanlarda müslüman olan gayri müslimler için türk oldu ifadesi kullanılmaktaydı.
Şuanda verdiğin linki izlemekteyim. Belkide verdiğin linkten dolayı yazıda ki yanlışlıkları düzeltebilirm. Teşekkürler ben araştırmalarıma geri döneyim. Selametle
oyun kartındaki "nationalization" kelimesinin "kamulaştırma" anlamına geldiğini biliyorsunuz değil mi? ırkçılık değil orada anlatılan.
YanıtlaSil"nationalization" genel anlamda kamulaştırma anlamına gelmektedir ancak siyasal anlamda millileştirme anlamında kullanılır. Kamulaşan bir firma bir kimseyi dışlar mı sizce? Görüntüde içeri almadığı açıkça belli oluyor. Uyarınız için teşekkür ederim.
YanıtlaSilkişileri kurumları tek tek belgelerle hedef gösterebiliyorsun peki tmm ama bu kadar geniş bilgilere ulaşmak çok zordur. Sen bişekilde ulaşıyorsun ve suçluyorsun senin bunları kötü amaçlar için değiştirmeden yazmadığına nerden inanacağız, unutma eğer biri doğru değilse bunların iftara atmış olursun
YanıtlaSilyeni sikko geliyor inşAllah
YanıtlaSilhelal olsun usta bok atan ibnelere bakma sen.
YanıtlaSilkaralamak işin kolayıdır
Tavistock diye birşey görünce herkes götünden birşeyler uyduruyor bir sen eksiktin dedim. PKK'nın da TC tarafından kurdurulduğunu da görünce bunları nerenden uyduruyorsun diye sorma gereği duyup yazıyı yarım bırakıp şu an bu yorumu yazıyorum. Şimdi yazıya geri dönüyorum. buneamk
YanıtlaSilBu ve benzer diger bloglara da baktigimiz da hepsi birbirinin aynisi o ondan bu sundan kopyalayip suslemis bi kac kose yzzarinin yazisini da kaynak belge diye gostermis arastirmak belge sunmak nedir bi once onu ogrenin mesela oktan keles okuyun biraz ne dersiniz
YanıtlaSilAdam Oktan Keleş'in öğrencisi zaten amk
YanıtlaSilAdam cemaatçi amk nurcu götverenin teki yazılarıyla illimunatiye karşı uyarıyor ama insanları kürt saitçi yapıp oluşuma katıcak aklınca
YanıtlaSil13 aileli Illuminatinin 55 kolundan biri olan (uluslararası kraliyet enstitüsünün bi kolu olan) Tavistokçular milliyetçiliği bölüp duruyorlar bizim ülkemizde de vardır kesin ABD de olduğu gibi Illuminatinin bir koludur. Ülkemizi kıskanıyor pislikler.
YanıtlaSilNot: Tavistoklar bu kuruldan beterdir illuminatiden gerçi gene emrein ana merkezi illuminati.
YanıtlaSilAma tavistock şemaya göre alt sınıflarda o kadar büyütme admin ILLUMINATI ile boy ölçüşemez hiçbiri.
YanıtlaSilHayatın Şifreleri ve İlluminati hakkında aydınlatıcı bilgiler...
YanıtlaSilŞifreler - İlluminati : https://www.facebook.com/217991505021607
"Bediüzzaman, Nur Risaleleri'nin değişik yerlerinde, masonluğun dine karşı olan düşmanlıklarını şöyle vurgular:
YanıtlaSilŞimdi anlaşıldı ki, millet, vatan ve İslamiyete en dehşetli zarar veren komünistlik, masonluk ve dinsizliktir.81
Çünkü masonluk, komünistlik, dinsizlik doğrudan doğruya anarşistliği doğurur. Ve bu dehşetli duruma karşı ancak ve ancak Hakikat-i Kuraniye etrafında İttihad-ı İslam dayanabilir.82
Bir başka yerde Bediüzzaman, masonların din düşmanlığını şu şekilde ifade eder:
Bin yıllık Müslüman Türk'ün manevi bağlarını koparıp onu başka bir yola sürüklemek isteyen bir güruh şöyle diyor: "Biz artık Allah'ı hayat gayesi olarak tanımayacağız. Biz bir gaye yarattık; o gaye Allah değil beşeriyettir."83
Mason ritüellerini incelediğimizde Bediüzzaman'ın dikkat çektiği "biz artık Allah'ı hayat gayesi olarak tanımayacağız. Biz bir gaye yarattık; O gaye Allah değil beşeriyettir" ifadesinin, 1923 yılında yayınlanan Meşrik-i Azam İçtimai Zabıtları adlı masonik dergide yayınlandığı görülür. Yani, Bediüzzaman'ın "Türk'ün manevi bağlarını koparıp onu başka bir yola sürüklemek isteyen güruh" derken kasdettiği kişiler, "seküler hümanizm" dinine inanan masonlardır."
"Bediüzzaman, Risale-i Nur'da masonların kendisine olan özel düşmanlıklarını da ifade etmiştir. Bu büyük alime yapılan haksız baskı ve zulümlerde masonların büyük rolü vardır:
YanıtlaSilBurada bir günde çektiğim sıkıntı ve azabı, Eskişehir'de bir ayda çekmezdim. Dehşetli masonlar, insafsız bir masonu bana musallat etmişler, ta ki hiddetimden ve işkencelerine karşı "artık yeter" dememden bir bahane bulup, zalimane tecavüzlerine bir sebep göstererek yalanlarını gizlesinler.84
Bediüzzaman'ın hayatını anlatan Son Şahitler adlı kitapta, bu büyük İslam alimine karşı masonların çektirdiği sıkıntı ve eziyetler anlatılmaktadır. Bediüzzaman'ın kendi ağzından masonların suçsuz yere kendisini hapse attırdığı bildirilmektedir.
Bediüzzaman kendisine ait suçlamaları cevaplandırdığı Ondördüncü Şua'da da masonların düşmanlığını bir kez daha ortaya koyar. Mahkemenin Bediüzzaman'ın gizli düşmanları olduğunu reddetmesine karşılık, Bediüzzaman bu iddianın yanlış olduğunu, komünistlerin ve masonların kendisine büyük düşmanlık beslediklerini ifade eder. Bununla birlikte, Bediüzzaman, Nur Risaleleri'nde kendi görevinin yalnızca Allah'ın varlığını anlatmak ve dinsizlik akımına karşı imanı korumak olduğunu bildirmiştir. Bir mektubunda bu durumu açık şekilde anlatmaktadır. Olaylar detaylı bir şekilde incelendiğinde, kendisine eziyet eden ve geniş ölçüde hakim olan gücün masonluk ve komünist ideoloji olduğunu şu sözleriyle ortaya koyar:
Ben de beş on gün içinde üç defa siyaset dünyasına baktım. Müdafaatımda dediğim gibi masonlar ve komünistler hesabına çalışan iki yüzlü cereyan, baskı ve rüşvet kullanarak bizi böyle işkencelerle ezmeye çalışmış. Şimdi o kuvveti kıracak başka bir cereyanın bu vatanda tezahüre başladığını gördüm. Fazla bakmak mesleğimce iznim olmadığından daha bakamadım."
"Kendi görevinin, dinsizliğe karşı yerine getirilmesi gereken üç büyük vazifeden birisi olan iman-ı tahkiki kurtarmak olduğunu ve dinsizlikle, masonlukla yapılan mücadelenin daha sonra tam olarak hedefine ulaşacağını anlatan Bediüzzaman, talebelerine şu ünlü sözünü söylemiştir: "Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılabatı içerisinde en yüksek ve gür seda İslam'ın sedası olacaktır."
YanıtlaSilİslam'ın "en yüksek ve gür seda" olmasından endişe eden masonlar ise, Bediüzzaman devrinden bu yana din aleyhtarı propagandayı ve dindarlara karşı baskı politikasını sürdürmektedirler. Örgüt, 14. yüzyıl Avrupası'nda Tapınak Şövalyeleri tarafından başlatılmış olan "dine karşı savaş"ı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de yürütmektedir."
Said Nursi hakkında zihni bulan(dırıl)mış olan arkadaşlar doğrudan kaynak olması için Risale-i Nur külliyatına göz gezdirilebilirler. Blog sahibi arkadaşım sen de bu linki yazına ekleyebilirsin :
YanıtlaSilhttp://www.risaleara.com/ara.asp?a=mason&t=2&b=2&k=0