Web Toolbar by Wibiya Uyandırıcı / Şokçu: Mart 2012

Güncellemeler


İlluminati Konusunda Yeni Olan Arkadaşlara : Düşmanımızı Tanıyalım- İlluminatiye Giriş Yazısından Başlayarak Son Yazıya Doğru Okumasını Öneririm


Son Yazımız - Ülkemiz Üzerinde Oynanan Oyunlar ve Dinler Arası Diyalog Tehlikesi Volume I



Önemli => İlluminati'nin Yeni Oyunu ACTA

"Bir ulusu fethetmenin ve köleleştirmenin iki yolu vardır. Birisi kılıçla, diğeri borçla." (John Adams)


Amacımız "Onların" nasıl düşündüklerini bilmenizdir

10 Mart 2012 Cumartesi

Türk Erkeğinin Önde Yürümesinin Sebebi


  Merhaba arkadaşlar. Bu ay yazı yazamayacağız demiştik ancak forum sayfalarında gezinirken gözüme takılan bir kaç konu oldu ama birisi var ki hakkında çok az bilgi sahibi olduğumuzu gördüm  ve bu yazıyı yazma gereği duydum. Bu yazımız diğer yazılarımız gibi çok uzun olmayacak.


Bu konuyu araştırmama sebep olan bir kaç forum sayfasından biri


  Forum sayfalarında tartışılan konu ise, Kadınların neden erkeklerin arkasında yürüyor olmaları. Ciddi ciddi benim de  kafama takılan bir durumdu ve olayın aslını bilmediğimiz için saçma sapan yorumlarda bulunuyorduk (en azından kendi adıma).


  Bu konuda herkes kendi açılarından gördüklerini söylüyorlardı ama ben araştırmadan ve olayın aslını bilmeden bir konu hakkında yazamayacağım için araştırmaya başladım. Konu Cumhuriyetimizin ilk yıllarına kadar uzanıyordu yani öyle bir adam karısına kızınca yapmış sonrasında görenler de uygulamış vb söylemler gerçeği yansıtmamaktadır.



  Bu konuyu büyüklerimize sorduğumda hep aynı cevabı alıyordum "Biz de babalarımızdan böyle gördük." Peki büyüklerimiz neden böyle yapmışlar acaba diyerek daha derin araştırmaya başladım.  

  Olayın aslının çok ince bir davranıştan geldiğini eminim bir çoğumuz bilmiyoruzdur. Çünkü bize bu bilgiler anlatılmaz. Çünkü bizim büyüklerimiz barbardırlar. Çünkü bizim büyüklerimiz avrupalılar gibi giyinmesini bilmezler. Çünkü bizim büyüklerimiz Cahildirler.Evet büyüklerimiz batılılar gibi güzel konuşmasını ve şık giyinmesini bilmezler  ama onların temiz kalpleri ve karşısındakinin halini düşünmelerini de batılılar bilmez.  Bize hep büyüklerimizin yaptıkları yanlışlar gösterilir ancak büyüklerimizin yaptıklarını  güzelliklerden  hiç söz etmezler. Bu konunun aslını öğrenince bir kez daha dedelerimizle gurur duydum.


  Bu olayın savaşlardan kaynaklandığını biliyor muydunuz? Evet aynen öyle 1.Dünya savaşı ve sonrasında kurtuluş savaşı sonunda ülkedeki erkek sayısı neredeyse bitmiştir. Şöyle söyleyeyim, balkan savaşları sonrasında birinci dünya savaşı ve kurtuluş savaşı sonrasında ülkemizdeki erkek sayısı neredeyse bitmek üzeredir. Osmanlı devleti kanunlarına göre müslüman olmayanlar orduya alınmıyordu ve islam kanunlarına göre bir müslüman kadının bir gayrımüslim ile evlenmesinin yasak olması nedeniyle ülkede evlilikler bitmek üzeredir. Yaşları 10 ile 15 arasındaki erkeklerin 15 ile 18 yaş arasındaki kızlarla evlenmesinin sebebi bu durum olmuştur ve doğuda  küçük yaşta evlendirmelerin sebebi de bu kötü durumdur. Hatta türkülerimizde bu konu üzerine bir çok türkü vardır. Onlardan biriside Muş Türküsüdür.  Bu Türkü ile ilgili bir kaç iddia mevcuttur. Onlardan birisi Muş ilimiz arasında hiç bir bağ yoktur. Orası Yemen'e bağlı Huş yöresidir. Bir diğeri ise, türkümüzde belirtilen yer Muş şehrimizdir. link burada http://www.milliyet.com.tr/2006/10/06/son/sonyas10.asp  Neyse Türkümüze bir göz atalım,

Havada bulut yok bu ne dumandır,
Mahlede ölen yok bu ne figandır.
Şu Yemen elleri ne de yamandır.
Ano Yemen'dir, gülü çemendir.
Giden gelmiyor acep nedendir.
Burası Muş'tur yolu yokuştur.
Giden Gelmiyor acep nedendir

 Türkümüzde de belirtildiği gibi gidenin gelmediği savaşlar sonrasında ülkede bir çok yetim çocuk ile dul kadın kalmıştır ve bu ince davranışın sebebi de budur.

Sırf bugün biz rahat edelim diye biz küçüğüz demeden savaşa GÖNÜLLÜ giden 15'likler
 



    Babalarımızın bizi sevdiğini bildiğimiz ama içlerinde saklamalarının sebebi ise bu durumdur. Çünkü  o dönemdeki babalar, evlatları yanlarına gelince diğer yetim çocuklar babalarını hatırlarlar ve içlerindeki baba hasretleri körüklenmesin diye kendi çocuklarını yanlarında uzaklaştırırlar ve sevgilerini dışarıya yansıtmamaya bakarlar.Olaya bakar mısınız? Sırf yetim çocuklar babalarını hatırlarlar, üzülür diye kendi evladına beslediği sevgiyi kendi içinde bastırır.  Bu kadar ince bir davranışı ne batıda ne de dünyanın başka bir milletinde göremezsiniz.


  Kocaların kadınlarını arkasında yürütmelerinin sebebi ise dul kadınlar bizi birlikte görürler de ölmüş kocalarını hatırlarlar ve bizi el ele görürlerse yaraları deşilir çok acı çekerler diye hanımlarını bir kaç adım arkalarında yürütürler ve bu gelenek bu ince davranıştan gelir.




   Yukarıda paylaştığım resim bir ara çok paylaşılmıştı ancak bu görüntü o dönemdeki durum ile kıyaslanıldığında, kanserin yanında grip gibi hiç sayılır ve  yalnızca o zaman ki durumu  biraz gözünüzün önüne getirmeniz amacıyla paylaştım.

 
 İşte böylesine ince ruhlu idi dedelerimiz. Dedelerimizin ne kadar ince ruhlu olduklarının anlaşılması amacıyla bir video paylaşacağım. Bu videoyu reklam amaçlı paylaşmıyorum tek amacım tarih kitaplarının bize anlatmadığı ve bize anlatılmak istenmeyen durumları sizinle paylaşmam.

 Linkten videoyu izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=13O7TrFP2mE&feature=related

(Bu video RTÜK tarafından yasaklanmıştır)

 Bu videonun üstüne ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Dedemiz her şeyi açıklar nitelikte harika bir söz söylüyor;

  "Biz 7 düvele ile harp etmişiz. Koca memleketi yeniden kurmuşuz. O bize yetiyor."  2 oğlunu da savaşlarda kaybetmiş bir baba, her şeyi yıkılmış ama yine de VATANIMIZ SAĞ OLSUN diyebiliyor. İşte böylesine insana gurur veren bir ecdad başka hangi bir millette vardır?


    Günümüzde ise o zaman ki babaların yetim çocuklar üzülmesin diye yaptıkları ince davranış, babaların kendi çocuklarını kendilerinden uzak tutmaya ve üvey evlat gibi davranmalarına gelmiştir.

  O zaman ki erkeklerin diğer dul bayanların ölmüş kocalarını hatırlamasını engellemek için hanımlarını arkalarında yürütmesi ise günümüzde kocaların hanımlarını dışlamaya uzanmıştır.

   Her iki durumunda kaynağı cehalettir. Cehalet bu kadar ince ve hoş bir davranışı böylesine itici bir vaziyete getirmiştir.  Evlatlarımız ile doyasıya oynayalım, konuşalım ve ilgilenelim çünkü günümüz ile o zaman ki vaziyet arasında hiç bir benzerlik yoktur. Eşlerimize de sevgimizi gösterelim. Ellerini tutalım ve onlara hak ettikleri davranışı sergileyelim.


  Unutmayalım, biz nasıl davranırsak bizden sonraki nesil de bizim gibi davranacaktır.
http://www.youtube.com/watch?v=zVOqgTfOnpg&feature=related


To be continued....